Canlıların Sınıflandırılması

BİYOLOJİ
30 Mart 2019 Cumartesi
8.470
0
bio33

Canlıların benzer özelliklerine göre gruplandırılması olayına sınıflandırma denir. Sınıflandırmanın amacı canlıları daha kolay inceleyebilmektir. Sınıflandırmayı inceleyen biyolojinin alt bilim dalına taksonomi (sistematik) denir.

 

İki çeşit sınıflandırma vardır.

1. Yapay (Ampirik) Sınıflandırma:

  • Canlıların dış görünüşleri (morfolojik özellikleri) dikkate alınır.
  • Analog organlar göz önünde bulundurulur.
  • Analog organ; kökenleri farklı görevleri aynı olan organlardır. Örneğin kuşun kanadı ile sineğin kanadı.
  • Günümüzde geçerli olmayan bir sınflandırma çeşididir.

 

2. Doğal (Filogenetik) Sınıflandırma:

Bu sınıflandırma çeşidinde aşağıdaki kriterler dikkate alınır:

  • Hücre sayısı ve tipi
  • DNA benzerliği
  • Protein benzerliği
  • Embriyolojik gelişim
  • Fizyolojik benzerlik
  • Azotlu boşaltım ürünleri
  • Vücut simetrisi
  • Beslenme şekli
  • Homolog organ

 

Homolog organ; kökenleri aynı, görevleri aynı ya da farklı olabilen organlardır. Örneğin; insan kolu ile atın ön bacağı vs.

 

Doğal sınıflandırmada yedi tane sınıflandırma basamağı vardır. Bu basamaklar küçükten büyüğe doğru:

 

Tür --> Cins --> Familya (Aile) --> Takım --> Sınıf --> Şube --> Alem

(Türkiye Cumhuriyeti Futbol Takımı Sahada Şut Attı)

 

Türden aleme doğru gidildikçe:

  • Birey sayısı artar
  • Çeşitlilik artar
  • Akrabalık derecesi azalır
  • DNA benzerliği azalır
  • Protein benzerliği azalır
  • Ortak özellikler azalır

 

 

 

NOT: Aynı sınıflandırma basamağında beraber bulunabilen iki canlı mutlaka üst basamaklarda da beraber bulunmak zorundadır. Alt basamaklar için birşey söylenemez.

NOT: Canlılar embriyonik dönemden itibaren gelişimlerini sürdürürken ilk önce ait oldukları şubelerinin, en son ise ait oldukları türlerinin özelliklerini göstermeye başlarlar.

Tür:

Ortak bir atadan gelen ve çiftleştiklerinde verimli (kısır olmayan) bireyler oluşturabilen canlılar tür olarak adlandırılır. Türü oluşturan bireylerin kromozom sayıları aynıdır.

 

Türler ikili adlandırma ile isimlendirilirler. İlk isim cins ismini, ikinci isim ise tanımlayıcı ismi ifade eder.

 

 

NOT: Türü oluşturan bireylerin kromozom sayısı aynıdır fakat aynı kromozom sayısına sahip canlılar aynı türden olmak zorunda değildir.

 

İnsan: 46

Moli balığı: 46

Eğrelti otu: 500

Erkek arı: 16

 

 

Örnek Soru:

I.   Felis domesticus

II.  Felis leo

III. Capra domesticus

IV. Felis domesticus

V.  Felis

Yukarıda türlerin isimlendirilmesi ile ilgili verilen bilgilere göre;

1. Kaç farklı tür ismi vardır?

2. Kaç farklı cins ismi vardır?

3. Hangileri aralarında verimli bireyler oluşturabilirler?

4. Hangilerinin kromozom sayıları aynı olabilir?

5. Hangilerinin kromozom sayısı aynıdır?

6. I ve III mü yoksa I ve II mi birbirlerine daha yakın akrabadır?

 

Cevaplar:

1. 3 farklı tür ismi vardır.

2. 2 farklı cins ismi vardır.

3. I ve IV

4. Hepsinin kromozom sayısı aynı alabilir.

5. I ve IV ün kromozom sayısı aynıdır.

6. I ve II daha yakın akrabadır.

 

 

Günümüzdeki sınıflandırmada canlılar altı alemde incelenmektedir.

 

 

Bu alemlerden mantarlar ve hayvanlar alemi sadece tüketici bireylerden oluşurken, diğer alemlerin üretici ve tüketici bireyleri mevcuttur.

 

BAKTERİLER ALEMİ

  • Bu alemdeki canlılar tek hücreli olup prokaryot hücre yapısına sahiptirler.
  • n kromozomludurlar. (Haploid)
  • DNA ları halkasal yapıdadır.
  • Hücre duvarları peptidoglikan yapılıdır.
  • Glikozun fazlasını glikojen olarak depolarlar.
  • Bazı bakteriler olumsuz çevre şartlarına karşı endospor oluştururlar. Endospor bir üreme biçimi değildir ve sadece bazı bakterilerde görülüp başka hiçbir canlıda görülmez.
  • Bakterilerde eşeysiz üreme görülür. Kalıtsal çeşitlilik ise konjugasyon denilen olayla sağlanır. Bakteri konjugasyonunda birey sayısında artış olmaz, gen aktarımı tek yönlüdür.

Konjugasyon: İki tek hücreli canlının yan yana gelip, aralarında sitoplazmik köprü kurup gen aktarımı yapmaları olayıdır.

 

 

Bakterilerde;

  • Kapsül
  • Kamçı
  • Plazmit DNA
  • Mezozom
  • Klorofil

gibi yapılar bazı bakterilerde bulunabilirken,

  • Hücre duvarı
  • Hücre zarı
  • DNA, RNA
  • Ribozom
  • Sitoplazma
  • Enzim sistemi

gibi yapılar ise tüm bakterilerde bulunur.

Oksijenli solunum yapan bakterilerde bu olay mezozom denilen hücre zarının kıvrımlar yaparak oluşturduğu yapıda gerçekleşir.

 

Bakteriler;

  • Solunum çeşitlerine göre bakteriler
  • Beslenme şekillerine göre bakteriler
  • Şekillerine göre bakteriler
  • Boyanmalarına göre bakteriler 

olmak üzere dört grupta incelenirler.

 

Solunum Çeşitlerine Göre Bakteriler:

a) Zorunlu Aerobik Bakteriler: Sadece oksijenli ortamlarda yaşayabilirler.

b) Zorunlu Anaerobik Bakteriler: Sadece oksijensiz ortamda yaşayabilirler. Oksijen bu bakteriler için zehir etkisi yapar.

c) Geçici Aerobik Bakteriler: Normalde oksijensiz solunum yaparlar. Gerektiğinde oksijenli solunum da yapabilirler.

d) Geçici Anaerobik Bakteriler: Normalde oksijenli solunum yaparlar. Gerektiğinde oksijensiz solunum da yapabilirler.

Yukarıda verilen bakteri çeşitlerinden a, c ve d ile belirtilen bakterilerde mezozom yapısı bulunur.

 

 

 

Beslenme Şekillerine Göre Bakteriler:

 

 

Bazı bakteriler fotosentezde elektron kaynağı olarak H2O yerine H2S kullanırlar ve fotosentez sonucu O2 üretmezler. Bu durum sadece bazı bakterilerde görülür.

 

Kemosentez olayı sadece bazı bakterilerde görülüp başka hiçbir canlıda görülmez. Bu canlılar karanlık ortamda da besin üretebilirler ve besin sentezinde kimyasal enerji kullanırlar.

 

Saprofit bakteriler hücre dışına sindirim enzimleri salgılarlar.

 

Hastalık yapan bakterilere patojen bakteriler denir.

 

Parazit bakteriler sadece polimer moleküllerin (protein, yağ, glikojen vs) bulunduğu ortamlarda yaşayamazlar.

 

ARKELER ALEMİ

  • Ekstrem koşullarda yaşayabilen bakterilerdeir.
  • Ototrof ve heterotrof beslenenleri vardır.
  • Yüksek sıcaklıklarda yaşayabilenler termofiller, aşırı soğuklarda yaşayabilenler psikrofilikler, aşırı tuzlu ortamlarda yaşayabilenler halofiller, çöplüklerde yaşayanlar metanojenler olarak adlandırılırlar.

 

PROTİSTA ALEMİ

  • Bu alemdeki canlılar ökaryot hücre yapısındadır.
  • Tek ya da çok hücreli elemanları vardır.
  • Ototrof ve hetrotrof beslenen üyeleri vardır.
  • Bu alemde yer alan öglena hem hayvansal hem de bitkisel özellik gösterir.
  • Bu alemde parazit beslenen bireyler de mevcuttur.

 

BİTKİLER ALEMİ

  • Bu alemdeki canlılar çok hücrelidirler.
  • Genellikle ototrof bireylerden oluşup, heterotrof bireyleri de mevcuttur.
  • Glikozun fazlasını nişasta olarak depolarlar.
  • Selülozdan oluşmuş hücre duvarına sahiptirler.
  • Tam parazit (cin saçı, canavar otu) ve yarı parazit (ökseotu) beslenen bireyleri vardır. Tam parazit olanlar fotosentez yapamazken, yarı parazit olanlar yapabilirler.

 

 

Açık tohumlu bitkiler;

  • Çok yıllıktırlar.
  • Odunsu gövdeleri vardır.
  • Çok çeneklidirler.
  • Kozalaklıdırlar.
  • İğne yapraklıdırlar.
  • Kazık köklüdürler.

 

Kapalı tohumlu bitkiler;

  • Meyve oluşumu vardır.
  • Tek ya da çok yıllık olabilirler.
  • Otsu ya da odunsu gövdeye sahip olabilirler.
  • Kazık ya da saçak köklü olabilirler.

 

MANTARLAR ALEMİ

  • Ökaryot hücreli olup çok hücrelidirler. (Bira mayası mantarı tek hücrelidir.)
  • Bu alemdeki tüm bireyler heterotroftur.
  • Glikozun fazlasını glikojen olarak depolarlar.
  • Hücre duvarı bulundurular. (Kitin yapılı)
  • Saprofit ve parazit beslenen türleri vardır.
  • Bazı mantarlar algler ile birlikte liken denilen yapıları oluştururlar
  • Genellikle sporla çoğalırlar. Tomurcuklanmayla çoğalabilen bireyleri vardır.

 

HAYVANLAR ALEMİ

  • Bu alemdeki canlıların hepsi çok hücreli olup ökaryot hücre yapısına sahiptirler.
  • Hepsi heterotrof beslenir. Ototrof üyesi yoktur.
  • Hücre çeperi bulundurmazlar.
  • Glikozun fazlasını glikojen olarak depolarlar.
  • Omurgasız ve omurgalı hayvanlar olmak üzere iki şubede incelenirler.

 

A. Omurgasız Hayvanlar

  • Sinir şeritleri karın bölgesindedir.
  • Çoğunlukla eşeyli, bazıları tomurcuklanma, bazıları ise rejenerasyonla üreyebilir.
  • Açık kan dolaşımı görülür. (Ahtapot, mürekkep balığı, halkalı solucan hariç)
  • Genellikle dış iskelet bulundururlar.

 

 

  • İlk defa ağ şeklinde(diffüs) sinir sistemi sölenterelerde görülmüştür.
  • İlk defa merkezi sinir sistemi yassı solucanlarda görülmüştür.
  • ilk defa kapalı kan dolaşımı halkalı solucanlarda görülmüştür.
  • Ağız ile başlayıp anüs ile biten iki ucu açık sinir sistemi ilk kez yuvarlak solucanlarda görülmüştür.
  • Böceklerde solunum gazlarının taşınımım kitinden yapılmış trake boruları ile gerçekleştirilir (Trake solunumu). Kanlarında solunum gazı ve pigmenti bulunmaz. Dolayısıyla kanları renksizdir.
  • Böceklerde başkalaşım (metamorfoz) görülür.
  • Sünger ve sölentereler iki embriyonik tabakadan (ektoderm ve endoderm) oluşurken solucanlardan itibaren üçüncü bir tabaka (mezoderm) tabakası görülmeye başlamıştır.

 

B. Omurgalı Hayvanlar

  • Sinir şeritleri sırt kısmındadırlar.
  • Hepsi ayrı eşeylidir.
  • Eşeyli üreme görülür.
  • Kapalı kan dolaşımına sahiptirler.
  • Solunum pigmentleri olan hemoglobin alyuvarlar içinde yer alır.
  • Boşaltım organları böbreklerdir.
  • Besinlerini katı parçalar halinde alırlar (Holozoik beslenirler).
  • Balıklar, Kurbağalar (iki yaşamlılar), sürüngenler, kuşlar ve memeliler olmak üzere beş sınıfta incelenirler.

 

 

Balıklar:

  • Soğukkanlıdırlar.
  • Kalpleri iki odacıklıdır.
  • Solungaç solunumu yaparlar.
  • Kalplerinde kirli kan bulundururlar.
  • Azotlu boşaltım ürünleri amonyaktır.
  • Genellikle dış döllenme dış gelişme görülür.
  • Küçük kan dolaşımı görülmez.

 

Kurbağalar:

  • Soğukkanlıdırlar.
  • Kalpleri üç odacıklıdır.
  • Kalplerinde karışık kan bulundururlar.
  • Başkalaşım (metamorfoz) görülür.
  • Larva halinde solungaç, ergin halde akciğer ve deri solunumu yaparlar.
  • Hem karada hem de suda yaşarlar (amfibialar=iki yaşamlılar)
  • Genellikle dış döllenme dış gelişme görülür.
  • Azotlu boşaltım ürünleri üredir.

 

Sürüngenler:

  • Soğukkanlıdırlar.
  • Kalpleri üç odacıklıdır. Karıncıkalrında yarım perde bulunur. (Timsahta bu perde tam olup kalpleri dört odacıklıdır.)
  • Kalplerinde karışık kan bulunur. (Timsahta kalpte temiz ve kirli kan karışmaz.Kan kalpten çıktıktan sonra iki atardamar arasında bulunan panizza kanalında karışır.)
  • Azotlu boşaltım ürünleri ürik asittir.
  • Akciğer solunumu yaparlar.
  • Genellikle iç döllenme dış gelişme görülür.
  • Yavru bakımı yoktur.

 

Kuşlar:

  • Sıcakkanlıdırlar.
  • Kalpleri dört odacıklıdır.
  • Kalplerinde temiz ve kirli kan karışmaz.
  • Akciğer solunumu yaparlar.
  • Vücutları tüylerle kaplıdır (Sadece kuşlarda görülür).
  • Zarlı diyaframları vardır (Sadece kuşlarda görülür).
  • Azotlu boşaltım ürünleri ürik asittir.
  • Genellikle iç döllenme dış gelişme görülür.
  • Dişleri yoktur.
  • Kalplerinden çıkan aort atardamarı vücudun sağına yönelir (Sadece kuşlarda görülür).

 

Memeliler:

  • Sıcakkanlıdırlar.
  • Kalpleri dört odacıklıdır.
  • Kalplerinde temiz ve kirli kan karışmaz.
  • Akciğer solunumu yaparlar.
  • Azotlu boşaltım ürünleri üredir.
  • Tamamında iç döllenme bazılarında dış gelişme görülür.
  • Vücutları kıllarla kaplıdır (Sadece memelilerde görülür.)
  • Yavrularını doğururlar ve sütle beslerler (Sadece memelilerde görülür.)
  • Akciğerleri alveollüdür (Sadece memelilerde görülür.)
  • Ter bezleri vardır (Sadece memelilerde görülür.)
  • Kaslı diyaframları vardır (Sadece memelilerde görülür.)
  • Olgun alyuvarları çekirdeksizdir (Sadece memelilerde görülür.)
  • Kalplerinden çıkan aort atardamarı vücudun sağına yönelir (Sadece memelilerde görülür.)

 

NOT: 

Balık, kurbağa, sürüngen ve kuşlarda; sindirim artıkları, boşaltım ürünleri ve üreme hücreleri tek bir açıklık olan kloaktan dışarı atılır.

 

NOT:

Böceklerde, sürüngenlerde ve kuşlarda azotlu boşaltım ürünleri ürik asittir.

ETİKETLER: canlılar,biyoçeşitlilik,bio33,biyoloji,tyt,ayt,bakteriler,akıllı tahta, tablet
Yorumlar